CHP Grup toplantısında açıklamalarda bulunan Özgür Özel, sözlerine 15 Temmuz 2016’daki tutumlarıyla başladı.

Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Darbeye karşı en net tavrı takınan grup bizdik. Demokrasiye en çok sahip çıkan biziz. Mustafa Kemal’e sordular padişahlığı mı yoksa krallığı mı ilan edeceksiniz? diye sordular. O bu ülkeye tek adam rejimini değil; bütün saldırılara rağmen sahip çıkmaya çalıştığımız demokrasiyi getirdi, halkın iradesini getirdi. Demokrasinin her zaman arkasındayız.

‘CHP’nin tercihi güçlü bir parlamenter sistemdir’

En üst düzeyde demokratik sistemde hak arama mücadeleleri için, savunma sanayi için CHP’nin vazgeçmediği tercihi güçlü bir parlamenter sistemdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 15 Temmuz’da aynı hataların tekrar edildiği süreçteyiz. Kişilere, partilere değil devlete olan sadakatin öneminin altını çiziyorum.

İzmir’deki facia

İzmir’de akıl almaz bir ihmal sonucu 2 gencimizi kaybettik. İki tarafın da söylediği şu yüreğimize su serpen CHP’nin ucu nereye dokunursa dokunsun hesabı sorulacaktır oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na talimatımız şu oldu, sorumlu kimse savcılarla işbirliği içinde bu mesele nasıl olmuş, olmaması için ne gerekirdi, sorumluların saptanması için kati bir tutum içinde olunması gerekir dedik. İki aile de böyle olsun adalete kavuşulsun başka canlar yanmasın diyorum. Hem Özge Ceren Deniz’in hem de İnanç Öktemay’ın aziz hatıraları önünde saygılar eğiliyorum. Kusuru olan kim varsa cezalandıracak. CHP Genel Başkanı olarak söz veriyorum. Belki de ucu bize dokunacak, belki ucu bizim belediyeye dokunacak kaldırın elleri, engelleyelim ölümleri.

’84 milyonun vicdanı bu ölümleri kaldırmıyor’

Diğer facialarda yapılmayan tespiti iş İzmir olunca tespiti yapıyorlar. CHP üstüne düşen görevi yapmaya hazırdır. Kuralım komisyonu iş kazalarını önleyelim. 84 milyonun vicdanı bu ölümleri kaldırmıyor.

‘Asıl sorun özelleştirme’

Bugün özelleştirilen elektrik geçtiğimiz kış Isparta’yı soğuğa elektriksizliğe mahkum etti. 70 yaşındaki amcamız soğuktan öldü. Tarlada ürünü yanmak üzere olan çiftçinin elektriğini kesiyorlar. Devlet baba bekler, devlet ana bekler ama bu şirketler beklemiyor. Esas sorunun kendisi tüm alanlarda, halk sağlığı, güvenlikle ilgili konularda lüzumsuz özelleştirme furyasıdır.

Sel felaketi: 10 aydır hukuk mücadelesi var

Kırklareli İğneada’da bungolov evlerinde 6 vatandaşımız sel geldi, boğularak öldüler. 10 aydır hukuk mücadelesi var. Tesisin kaçak olduğu, yıkım kararının uygulanmadığı o günün valisi, imar müdürü görevini yapmıyor. Vali önce Şırnak’a ardından merkeze çekenler bu kadar açık bir ihmali yargılanmalarına engel oluyorlar.

Bir başka mağduriyet deprem bölgesi. Bugün Hatay’da 6 bloktan oluşan Emlakbank sitesinin 10 saniyede çökmesiyle 370 kişi hayatını kaybettiği mağduriyete değineceğim. Mehmet Özat şu anda tutuklu. Ortak olan kişilerden bir diğeri Mehmet İhsan, ev yapılırken ortakmış şirketten ayrılmış. Hatay’da işinin başında. Emlakbank evlerini Mehmet İhsan Aydeğer, 3.7 milyarla kendi yapıp yıkılan evlerde deprem konutu inşası yapıyor.

‘Ali Rıza Yıldırım’a sesleniyorum’

CHP nerede sorun varsa koşup gidiyor. Elazığ’dan çağrıldık. Bir patron var devletten krom madenini almış. Bu şirket 60 dolara krom çıkarıyor 1000 dolara satıyor. Zenginleşen Ali Rıza Yıldırım işçileri azarlıyor. Kapatırım işçilere aç kalırsınız diyor. Sen kimin madenini kapatıyorsun? Madenini babasının malı sanıyor. O küstah Ali Rıza Yıldırım’a sesleniyorum, ya işçilerin hakkını verirsin ya da alnını karışlarız.

Can Atalay davası

Gezi davasında 5 kişi içerde. Gezi biziz kardeşim. Gezi bizim onurumuzdur. Sen Taksim’deki ağaçları keseceksin, topçu kışlası dikeceksin, Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkıp AVM yapacaksın, ağaçları kesmeyi AVM’yi yıkmayın diyorlar, FETÖ’cülerin tertipleriyle çadırları yakacaksın, mahkeme kararlarına rağmen içerde tutacaksın. Bunlardan biri Can Atalay. Bütün milletvekilleri oylama yaptı. Millet git diyor salmıyorlar, meclis komisyona seçiyor kabul etmiyorlar. Mahkemeye başvuruyor 13 Temmuz’da Yargıtay tahliye başvurusunu reddediyor. Yargıtay 13. ceza dairesi AYM’nin işlemini yok sayıyor. 2. kez hak ihlali veriliyor. Eğer milletvekilliğin düşerse 7 gün süren var 15 süresi var karar verecek dneiyor. Mahkeme süresi dahilinde karar verdi. Yapılan işlem tümüyle usulsüz. O gün bugün gerekçeli karar bekleniyor. Bu karar daha ne kadar bekler bilmiyorum. Her geçen gün kendini tüketen, kendi kararına karşı sinen bir anayasa var. AYM’nin üyelerine sesleniyorum, vicdanınızla bir karar verin, bu rezillik sona ersin.

Osman Kavala davası

Osman Kavala ile ilgili Tuğrul Türkeş bir açıklama yaptı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, ziyaretimde bana şunu dedi: Kavala orada tutuklu, biz bu odada hapisiz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye uymadıkça, bize duvar gibi çıkarıyorlar. Kavala sembol davadır. AİHM kararlarına uymayı anayasada taahhüt ediyoruz. Tuğrul Bey emek verdi, olmadı. Bugün açıklama yapmış, Kavala’yı ziyaret edeceğim, biz söyleyince vatan hainlerinin adını anıyorsunuz dedikleri Kavala’yı Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, Avrupa Komisyonu’nda bizi temsil eden Tuğrul Türkeş, Kavala’yı ziyaret edeceğim diyor. Şimdi bakalım MHP Tuğrul Bey’e ne diyecek? Tuğrul Bey babasının kabrini kirletiyor diye gül suyu dökenler AK Parti’nin arkasına dizildiler. Gezi davasına inadına sürdürmek Tuğrul Bey’in dediği gibi ne milliyetçiliğe ne de menfaate sığar. Biz zulmedenin karşısında durmaya dimdik devam edeceğiz.

Sokak hayvanlarına yönelik kanun teklifi

Sokak hayvanlarına yönelik 17 maddelik kanun güya hayvan hakları kanunu. Başıboş köpek sorunu maalesef var. Verilen kanun teklifi öldürmeyi meşrulaştıran çözümü belediyelerde uygulayıcıların inisiyatifine bırakan, 2028’e kadar barınakları erteleyen, yani kaş yapayım derken göz çıkaran, hayvan hakkı derken ölüm yasasını getirdiler. Neden 2028? Belediyelerde para yok. Yıl 2020 hayvan hakları raporu. Hayvan hakları fonu kurulmalı, yaygın ve etkin kısırlaştırmayla barınaklar artırılmalı. Bugün Milli Piyango, çekiliş, sayısız şans oyunlarından kesintilerle sorun çözülecekken, sorun ortada bırakılıyor. Fizik engelli hayvanlar, Mira köpek gibi, Sayın Emine Hanım’ın sahiplendiği Leblebi gibi uyutmayla son verecekler. Kuduzun insanlar için tehdit olmasına sebebiyet verecekler. Şehir ve yaban hayatı arasındaki bariyeri ortadan kaldıracaklar. Çamaşır suyu ile öldürme gibi saatler süren acılı bir öldürme sürecini başlatacaklar. Hepimizin evlatları hayvan hakları meselesine duyarlılar. Siz onların gözünün önünde kediyi köpeği katlettiğinizde bir kuşakta travma yaşatacaksınız. Hepimiz Türk insanın hayvan severliğini bırakıp katliama girişiyorlar. Biz CHP olarak bunun karşısındayız. Ölüm ve infaz yasasına sonuna kadar karşıyız.

‘Asıl sorun özelleştirme’

Bugün özelleştirilen elektrik geçtiğimiz kış Isparta’yı soğuğa elektriksizliğe mahkum etti. 70 yaşındaki amcamız soğuktan öldü. Tarlada ürünü yanmak üzere olan çiftçinin elektriğini kesiyorlar. Devlet baba bekler, devlet ana bekler ama bu şirketler beklemiyor. Esas sorunun kendisi tüm alanlarda, halk sağlığı, güvenlikle ilgili konularda lüzumsuz özelleştirme furyasıdır.