Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında anne ve ağabeyin ifadelerine DARPHABER ulaştı. 

ANNENİN İFADESİ

Savcılık sorgusundaki ifadeleri ortaya çıkan anne Yüksel Güran, Narin’in Kur’an kursuna gitmeden önce evdeyken üstünde siyah şort ve tişört olduğunu, ancak Narin'i evden çıkarken görmediğini, bu nedenle dışarı çıkarken ne giydiğini bilmediğini söyledi. Narin’in iki terliği olduğunu ve kaybolduğu gün kırmızı terliğini giydiğini ifade eden anne Yüksel Güran, evden çıkarken görmemesine karşın neden Narin’in kırmızı terlik giydiğini beyan ettiğinin sorulması üzerine, diğer terliği evde olduğu için kırmızı terliğini giydiğini düşündüğünü dile getirdi. 

SALİM GÜRAN'LA İLİŞKİSİ OLMADIĞINI SAVUNDU

Yüksel Güran, ifadesinde, Narin’in kaybolduğunu neden eşine söylemediğinin sorulması üzerine, eşinin Batman’dan dönmekte olduğunu, yolda telaşa kapılmasın diye söylemediğini savundu. Yüksel Güran’a, tutuklu amca Salim Güran ile ilişkisi olup olmadığı da soruldu. Salim Güran ile ilişkisi olmadığını ifade eden Yüksel Güran, "Narin’i sizinle Salim’in ilişkisine denk geldiği için mi öldürdünüz?” sorusuna Güran, kesinlikle Narin’i görmediğini, Salim Güran ile ilişkisi olamayacağını savundu. 

KLİMA ÇALIŞIYORDU SES DUYMADIM

Güran, kendi telefonundan Salim Güran’ı bir kez yanlışlıkla aradığını, başka arama yapılmışsa bunu çocuklarının yapmış olabileceğini iddia etti. Tutuklanan Nevzat Bahtiyar’ın ifadesinde amca Salim Güran’ın, Narin’in yaşadığı evin ahırının olduğu bölümden kendisine doğru ''Nevzat seninle işimiz var'' diye bağırdığını beyan ettiği hatırlatılarak, bu sesi duyup duymadığının sorulması üzerine anne Yüksel Güran, evde klima çalıştırarak uyuduklarını, pencerelerin kapalı olduğunu, bu nedenle bu sesi duymamış olabileceğini kaydetti. Evdeki halıların Narin’in kaybolduğu gün veya sonrasında yıkanıp yıkanmadığının sorulması üzerine Güran, halıları değiştirmediğini, ancak eve gelip giden olduğundan kirlendiği için Narin kaybolduktan sonra 5 veya 6’ncı günde kardeşinin halıyı temiz halılarla değiştirdiğini, eski halının evde yıkanmamış halde durduğunu söyledi. 

BATTANİYEDEN HABERİM YOK 

Narin'in kaybolduğu gün Salim Güran’a battaniye verip vermediği sorulan Yüksel Güran, kimseye battaniye vermediğini, olay nedeniyle eve çok kişi gelip gittiği için evden Salim Güran’ın evine battaniye götürülmüşse bundan haberi olmadığını cevapladı. 

SALİM GÜRAN'IN ARABASINA BİNMEDİK

Salim Güran’ın aracında Narin’in DNA örneğinin bulunduğunun hatırlatılmasına karşılık Yüksel Güran, ailecek hiçbir zaman Salim Güran’ın aracına binmediklerini, Narin’in de kendilerinden ayrı hiçbir zaman binmediğini, sadece 14 Temmuz 2024 tarihinde bir nişan nedeniyle Narin’in birkaç kişiyle birlikte bindiğini ve arka koltukta oturduğunu anlattı. Güran, Nevzat Bahtiyar’ın, Narin’in cansız bedenini Salim Güran’ın kendisine verdiğini beyan ettiğinin hatırlatılması üzerine, bundan haberi olmadığını, Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın iyi arkadaş olduklarını, onları her zaman birlikte gördüğünü söyledi. Anne Y.G., amca Salim Güran ile ailece bir husumetlerinin olmadığını, kızına neden zarar verdiğini bilmediğini ifade etti. Anne Yüksel Güran'ın, bu ifadenin ardından "Kasten öldürme suçuna iştirak etmekten" tutuklanması talep edildi. 

DÜĞÜN İÇİN ŞEHİR DIŞINDAN GELDİM

Yüksel Güran savcılık ifadesinde şehir dışında çalıştığını hem abisi Baran’ın askere gideceği, hem de kuzeni Uğurcan’ın düğünü için Malatya’dan geldiğini belirterek: 
“20 Ağustos günü saat 19.00'da Fırat turizme ait otobüs ile evime gelmek için yola çıktım. Hem ağabeyim Baran askere gideceği hem de kuzenim Uğurcan'ın düğünü olacağı için iş yerinden izin alarak gelmiştim. 21/08/2024 günü saat 00.30 sıralarında otobüsten indim. Beni karşılamaya babam Arif Güran Fiat Egea marka aracı ile geldi. Saat 01.00 sıralarında Tavşantepedeki evimize ulaştım. Eve vardığımızda kardeşlerim Muhammet, Osman, Berat, Narin, ağabeyim Baran, annem Yüksel damda uyumuşlardı. Babam eve girdikten sonra uyumak üzere dama çıkmıştı. Bende acıktığım için mutfakta kendime yemek ısıtarak yiyeceğim esnada annem Yüksel yanıma geldi. Bana" hoş geldin " diyerek sarıldı. Ben mutfakta bulunan annemin akşam yapmış olduğu tavuklu pilav yemeğinden yiyerek uyumak için dama çıktım ve uyudum. 

KARDEŞLERİM TELEFONLA OYNUYOR, NARİN DE İZLİYORDU

Hatırladığım kadarıyla sabah 07.00 sıralarında uyandım. Aşağıya indiğimde annem, kardeşim Muhammet ve Eren uyanmışlardı. Kardeşim Osman erkenden On gözlü köprüye çalışmaya gittiğinden dolayı göremedim. Daha sonra kardeşim Narin uyanıp damdan aşağı indi. Daha sonra da babam ve ağabeyim Baran da uyanıp aşağıya geldiler. Annem kahvaltıyı hazırladı ve ailece sofraya oturduk. Amcam Hüseyin Güran’da geldi. Kahvaltı sonrası babam ile amcam birlikte Batman’a kuzenim Uğurcan'ın düğün davetiyesini dağıtmak için yola çıktı. Hemen arkasında abim Baran da gelinin eşyalarını değişmek için çarşıya gitti. Ben sosyal medya ile ilgilenirken, kardeşlerimde annem Yüksel’in telefonu ile oyun oynuyorlardı Narin de onları izliyordu. Biz evdeyken annem Yüksel Amcamın karısının çamaşır makinesini kullanmak için onlara gitti. Yarım saat sonra geri geldi. Kardeşim Narin saate bakarak anneme Kuran kursunun vaktinin geldiğini söyledi. Annem ‘Hava sıcak gitme’ dedi ancak Narin ısrar etti. Narin evden çıkınca bende yol yorgunu olduğum için uyudum. Uyurken telefonumun şarjı bitmiş. Uyandığımda saat 16:00’dı annem Yüksel ile Hediye Güran oturuyordu. Kardeşlerim Muhammet, Eren telefonla oynamaya devam ediyorlardı. Yengemle selamlaşıp evden çıktım.

AHIR DAĞINIK DEĞİLDİ

Dışarıda akraba ve arkadaşlarıyla vakit geçirdiğini ancak eve kaçta döndüğünü hatırlamadığını belirten ağabey Güran “ Eve gittiğimde saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Eve gittikten sonra kardeşim Osman'ı arayarak bana terlik almasını istedim. Hatta telefonumun şarjı az olduğu için bana ulaşamazsan annemin telefonuna terliğin fotoğrafını gönder diye de tembih ettim. Annem daha sonra yanıma gelip babamı arayarak yemeğe gelip gelmeyeceklerini sormamı istedi. O esnada telefonumun şarjı bitti ve telefonum kapandı. Telefonumu şarja taktım ancak telefon şarjda kapalı vaziyetteydi. O nedenle annemin telefonundan aradım. Babam ve annem telefonda konuştular. Babam yemeğe yetişemeyeceklerini söyledi. Annem yemek hazırlarken bana ahırın penceresinden hindilerin çıktığını söyledi. Bende penceresini kapatmak için dışarı çıktım. Öncelikle ahırın penceresini kapattım. Sonrasında annem ile beraber hindileri içeriye bıraktık. Ahırda dikkatimi çeken bir dağınıklık ya da başka bir durum olmadı”

ETRAFA SESLENEREK KARDEŞİMİ ARADIM

Eve geldikleri sırada annesi Yüksel Güran’ın kendisine Narin’i sorduğunu belirten ağabey “Annem sofrayı serdi. Mutfağa giderken bana Narin nerede diye sordu. Bende Narin'i görmediğimi söyledim. Daha sonra annem telefonunu isteyerek önce Kerem Güran'ı aradı ancak telefonu kapalı olduğu için onunla konuşamadı. Sonra Hediye Güran'ı aradı ancak o da görmediğini söyledi. Daha sonra evden dışarı etrafa bakmak için tepeye doğru çıktık. Bizim tepeden Maşallah Güran'ın evi göründüğü için annem onlara seslenerek Narin'i sordu. Onlarda olmadığını söylediler. Daha sonra kardeşim Muhammet ile camiye doğru indik. Kardeşim Muhammet'i halam Azize'nin evine bakması için gönderdim. Bende etrafta seslenerek kardeşimi aramaya başladım. 

BİR YERDE UYUDU YADA KANALA DÜŞTÜ ZANNETTİK

Bir süre sonra zaten köylülerde kayıp olduğunu duyunca aramaya başladılar. Kardeşim Narin gelinliği merak ettiği için amcam Erhan'ın evine gitmiş olabileceğini düşünerek onunda evine gittim. Evin etrafına baktığımda kimseyi göremedim. Daha sonra tekrar camiye doğru döndüğümde babam Arif Güran'ın geldiğini gördüm. Babamı kimin ne zaman arayıp haber verdiğini bilmiyorum. Zaten benim telefonumun şarjı bittiği için yukarıda belirttiğim gibi Babamda geldikten sonra herkes Narin'i aramaya başladı. Bir süre sonra da Jandarma köyümüze geldi. O saatten sonra hepimiz köyün her yerinde kardeşim Narin'i arıyorduk. Aramanın ilk günlerinde dikkatimi çeken bir durum hiç olmamıştı. Herkes Narin'i arıyordu. İlk gece bir yerde uyumuş olabileceğini düşündüğümden sabahı bekledik. Sabahta bulamayınca kanala düşmüş olabileceğini düşündük ancak orada da bulamadık. Zaten üçüncü günden sonra Jandarma ekipleri arama yaptıkları için çalışmaları etkilememek için artık bize arama faaliyeti yapmamamızı söylediler.