Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çil, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, öncelikle bir düzeltme yapmak isterim: Beyzbol sopası değil, golf sopası. Beyzbol sopası olsaydı çok daha ağır bir hasar alırdım, çok şükür ki değildi” dedi.

Çil, olayın üzerinden geçen uzun süre zarfında, bazı kişilerin bu konuyu kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını vurguladı.

"Desteğinizi zamanında yapmış olsaydınız büyük ihtimalle bugün size bu ithamlarda bulunamayacaktı"

Serap Çil, desteklerin zamanında yapılmasının önemine değinerek, “Bazı destekler zamanında yapıldığında anlamlıdır. Desteğinizi zamanında yapmış olsaydınız büyük ihtimalle bugün size bu ithamlarda bulunamayacaktı. Umarım bundan sonra şiddete uğramış her kadının size ihtiyacı varken yanında olursunuz. Yine de teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Çil, şiddet mağdurlarına yönelik desteklerin önemini ve bu tür olaylarda güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini belirtti.

‘ŞU AN HER ŞEYİN BİLİNCİNDE OLAN BİR YAŞTAYIM’

Çil, “Gördüğüm şiddetin üzerinden 13 sene geçti. Bu süre içinde Fatih Altaylı ile kim kavga etse benim davamı konu edindi. 13 sene önce çok küçük ve bilinçsiz bir genç kız olsam da şu anda her şeyin bilincinde bir yaştayım” dedi. Çil, şiddet olaylarının ve dava sürecinin kişisel kavgalar ve çıkar hesapları için kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.

‘KADINA KARŞI ŞİDDET SİZLERİN KAVGALARINIZDA BİR KOZ OLARAK KULLANILMAMALI’

Çil, şiddet mağdurlarının yanında durulması gerektiğini belirterek, “Kadına karşı şiddet, sizlerin kavgalarınızda bir koz olarak kullanılmamalı. Ya şiddetin karşısında dik bir duruş sergilersiniz ya da karanlık tarafta sessiz kalırsınız” diye konuştu.

Bu süreçte kendisine koşulsuz destek veren siyasetçiler, hukukçular ve gazetecilere teşekkür eden Çil, “Dava sürecimiz devam ederken koşulsuz yanımda olan çok değerli siyasetçiler, hukukçular ve gazeteciler oldu” şeklinde konuştu.

Serap Çil, yaşadığı şiddetten ve dava sürecinden nemalanmaya çalışıldığını kaydederek şunları söyledi:

“Gördüğüm şiddetten ve dava sürecimizden nemalanmaya çalışan, Fatih Altaylı’ya bunu koz olarak kullanmaya çalışıp çıkar elde etmeye çalışan insanlar oldu. Sizin kirli dünyanıza ait olmadığım için isimlerinizi açıklamayacağım. Özellikle aralarında hemcinslerim var ki gerçekten bunu söylemekten utanıyorum. Ama aynı şiddeti onlar görürse realist değil adil davranıp onlara gösterilen şiddetin de karşısında olacağım.

Kirli hesaplaşmalarınızda taraf olmayacağım. Şiddet uygulayanın kim olduğuna bakmadan, şiddet görenin yanında olduğunuz temiz bir vicdan dilerim herkese. Sevgiler.”

NE OLMUŞTU?

Altaylı, Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye bilerek ya da bilmeyerek hizmet ettiğini iddia ederek, "Bilerek ya da bilmeyerek AK Parti'ye çalışıyor, muhtemelen bilerek. Bu şuursuzlukla SSK’yı batırmış olabilir, batırdığının da farkına varmaz. Türkiye’den haberi yok, yönetmeye talip. Sen git evini yönet yönetebiliyorsan" demişti.

Kılıçdaroğlu, Altaylı’ya şu yanıtı vermişti.

Kılıçdaroğlu, gazeteci Altaylı'nın "Bilerek ya da bilmeyerek AK Parti'ye çalışıyor, muhtemelen bilerek" sözlerine çok ağır sözlerle cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "Merkepler adam olur, sen adam olmazsın. Belinde tabancayla gazetecilerin grev çadırını basan, çalıştığın kurumda gazeteci kıyımı yapılırken 'Ne yapabilirdim' diyen, yanında çalışan kadın gazeteciye beyzbol sopası gösteren, onurlu gazeteci düşmanı, paranın kölesi bir çukursun. Be paranın emrindeki tetikçi! Ajan ve işbirlikçi olduğumu ispatlamaz isen, namussuz ve alçaksın!” ifadelerini kullanmıştı.