DARPHABERE’e konuşan Or, İstanbul’da askeri alanların imara açılmasını şu sözlerle değerlendirdi: “Kışlaların şehirden uzaklaştırılması ve arazilerinin boşaltılması bildiğiniz gibi 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası gündeme gelen bir konuydu. Başlangıçta bu arazilerin yeşil alan olarak değerlendirileceği, kamusal alan olarak kullanılmasına özen gösterileceği ifade edilmişti.”
‘ELDE KALAN ASKERİ ALANLARIN REZERV ALAN OLARAK DEĞERLENDİRİLECEĞİ SÖYLENDİ’
“Sonrasında zaman zaman millet bahçesi, film platosu, sosyal donatı alanları, deprem toplanma alanları için de uygun olduklarına dair değerlendirmeler duyar olduk. Nihayet 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri sonrasında elde kalan askeri alanların sözde rezerv alan olarak değerlendirileceği söylendi. Biz başta ilgili bakanlar olmak üzere iktidarın çeşitli düzeylerdeki temsilcilerinin rezerv alanları kalıcı yapılaşmaya açılacak yeni kaynaklar olarak gördüklerini uzun zamandır biliyoruz, kendileri de bu kavramları böyle kullanmasalar bile niyetlerini sık sık ifade ettiler. Depreme karşı güvenli yeni yapılar inşa etmek için elverişli olduğunu söyledikleri bu alanlarda sosyal konutlar yapılacağını söyleyerek toplumu ikna etmeye çalıştılar.”
‘KIŞLA, VİLLALAR VE LÜKS KONUTLAR İÇEREN BİR PROJE’
Or, 3. Kolordu Komutanlığı’na bağlı Çekmeköy Kışlası ile ilgili ise şunları aktardı: “Söz konusu askeri alanın da defalarca el değiştirdikten ve bir kamu arazisi olduğu neredeyse unutturulduktan sonra villalar ve lüks konutlar içeren bir proje için imara açılmaya çalışıldığını öğreniyoruz. İstanbul’un alt yapısı, su kaynakları, doğal kaynakları, eğitim, sağlık, ulaşım hizmetleri yetersiz ve konut üretimiyle teşvik edilen nüfus artış hızına uygun olarak geliştirilmesi de ya çok zor ya da imkânsız.”
'ŞEHRİ DEPREME HAZIRLAMALIYIZ'
“Biz de bu nedenlerle İstanbul’a göç yoluyla nüfus artışını teşvik edecek yeni yapılaşma bölgelerinin oluşturulmasını, konut üretim faaliyetlerinin yaşamsal ihtiyaçları karşılamak yerine yatırım aracı olarak değerlendirilmesini doğru bulmuyoruz. Askeri arazilerin yapılaşmaya açılması şimdilik bu çabaların en görünür örnekleri olduğu için bu uygulamaları eleştiriyoruz. Bu uygulamaları meşrulaştırmak için deprem tehlikesi bahane edilmemeli. Kamu kaynakları, doğal kaynaklarımız, sermayemiz, finansal imkânlarımız ve nitelikli işgücümüz böyle rant projeleri için değil, bu şehrin depreme hazırlanması için değerlendirilmeli.”