2.5 yıldır pankreas kanseriyle mücadele eden ünlü oryantal Tanyeli, tedavi gördüğü hastanede 54 yaşında hayata veda etti.
Ünlü sanatçı Tanyeli, 2023 yılında karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede tesadüfen pankreas kanseri olduğunu öğrenmişti. Uzun süredir tedavi gören 54 yaşındaki Tanyeli, durumunun ağırlaşması nedeniyle geçtiğimiz günlerde entübe edildi.
“ALLAH NASİP EDERSE TABURCU OLACAĞIM İNŞALLAH" DEMİŞTİ
2023’te pankreas kanseri teşhisini nedeniyle tedaviye başlayan ve bir süredir durumu ağırlaşan Tanyeli hayatını kaybetti. 4 aydır hastanede tedavisi süren ünlü oryantal 27 Şubat’ta sosyal medya hesabında sağlık durumuyla ilgili bilgi vermiş, “Hastanedeyim Allah nasip ederse bugün yarın taburcu olacağım inşallah" demişti.
"HAKKINIZI HELAL EDİN"
Tanyeli, en son 27 Şubat'ta sosyal medya hesabından bulunduğu paylaşımda; "Beni merak edenler... Endişelenmişsiniz bunu anlıyorum ve üstümde yük. Hastanedeyim Allah, nasip ederse bugün - yarın taburcu olacağım inşallah. Genelde tedavi için aldığım ilaçlar uyku yapıyor ve uyuyorum, mesajlara cevap verebilecek durumda olmuyorum. Hakkınızı helal edin. Ağrım çok ve öyle tek tek yazacak, konuşacak gücüm olmuyor. Allah'a emanet olun, bana en güzel hediye dualarınız" ifadelerini kullanmıştı.
İlker Sünneli ile evlendikten sonra Avustralya'ya yerleşen Tanyeli, mide ameliyatı için Türkiye'ye dönmüştü. Art arda yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle hastaneye başvuran ünlü oryantale, yapılan tetkiklerin ardından pankreas kanseri teşhisi konuldu.
Tanyeli'nin vefatı, ünlü isimleri yasa boğdu.
Melek Baykal: Başımız sağ olsun, çok üzgünüm çok Huzur içinde uyu sevgili Tanyeli.
Ebru Gündeş: Her zaman bu gülen yüzünle kalbimde yaşayacaksın... Mekânın cennet olsun, canım Tanyel'im...
Demet Akalın: Son o gün konuştuklarımız... Bir şeyi bekledin gitmek için, neydi bilmiyorum. Rahat uyu kuzum, deli kuzum.
Sibel Can: Çok üzgünüm... Canım Tanyeli'ciğim, güzel kalbinle hep hatırlanacaksın. Huzur içinde uyu, mekânın cennet olsun. Ailene ve sevdiklerine sabır diliyorum.
Seray Sever: Canım benim, nur içinde yat. Tanıma şansına eriştiğim en güçlü kadın... Hepimizin hayatına dokunan güzel dostum, seni Rabbime emanet ettim.
Bengü: Tanyeli, ışıklarda uyu.
Safiye Soyman: Ah ah Tanyeli'm, vefatın... Yaktın bizi. Tekrar bize geri döneceğine inanmıştık, kalkacağını hep düşünüyordum. İyi olacağına biraz ümit vermiştin bize. Mekânın cennet olsun canım arkadaşım, seni herkes çok sevdi. Hep kalbimizde yaşayacaksın. Seni hiç unutmayacağız.
Gonca Vuslateri: Vücud-u şehrinde ne güzel bir misafirdin can... Allah rahmet eylesin... Sırlarınla gittin buradan... Dualarımız geride bıraktığın izlere eşlik ediyor... Minnettarım Allah'a seni tanıdığım için... İyi ki Asya'ya sarıldın, dokundun.
Cenk Eren: Gittiğin yerde çok mutlu ol. Güzel Tanyeli, 30 yıl önce tanıdığım, dostluğuna doyamadığım Tanyeli, güzel yürekli Tanyeli. Yıllar önce İstanbul'da tutunmak için hep birbirimizi koruduk, kolladık ama maalesef iki üç senedir eksilmeye başladık. Selam söyle oradakilere, bizim dönemden epey kalabalık olmaya başladı o taraf. Umarım yine karşılaşırız. Mekânın cennet olsun Tanyel’im.
İrem Derici: Çok üzgünüm. Çok savaştı, güzel insan. Nurlar içinde uyusun.
Nükhet Duru: Allah, gani gani rahmet eylesin. Rahat uyu, Tanyeli'm.
İbrahim Tatlıses: Mekânın cennet olsun Tanyeli'm. Ailene ve sevenlerine sabır diliyorum.
Yonca Evcimik: Canım arkadaşım… Son ana kadar savaşçı ruhunla direndin. Çok üzgünüm… Senin bu zorlu süreçte hayata dört elle tutunman ve güzel enerjin çoğu insana örnek oldu. Mekânın cennet olsun, güzel arkadaşım benim.
TANYELİ'NİN CENAZE PROGRAMI:
Ünlü oryantal Tanyeli'nin eşi İlker Sünneli, Tanyeli'nin cenaze programıyla ilgili paylaşım yaptı. Sünneli, paylaşımında; "Sevgili eşim Tanyeli Özruh Sünneli, 2.5 yıl süren yaşam mücadelesini kaybetmiştir. Cenazesi, bugün öğle namazına müteakip Zincirlikuyu Camii'nde kılınacak namazın ardından Bodrum'a nakledilerek aile mezarlığına defnedilecektir.
TANYELİ KİMDİR?
Tanyeli, 1 Ocak 1972'de İzmir’de doğdu. Asıl adı Çağrı Tanyeli Özruh olan Tanyeli, küçük yaşlardan itibaren dansa ilgi duydu. Bu alanda kendini geliştirerek oryantal sanatına adım attı. 1980’li yıllarda büyük bir çıkış yakalayarak dans yeteneği, sahne enerjisi ve kendine özgü tarzıyla dikkat çekti. Kısa sürede geniş bir hayran kitlesine ulaşan Tanyeli, sahne performansları, televizyon programları ve uluslararası festivallerde Türkiye’yi temsil etti. Sanat hayatı boyunca birçok farklı projede yer alan Tanyeli, yalnızca sahne performanslarıyla değil, oryantal dans eğitmenliği yaparak da dikkat çekti. Dansı daha geniş kitlelere ulaştırmak ve yeni nesil dansçılara ilham kaynağı olmak adına çalışmalar yürüttü.
Teyze çocukları olan annesi ve babası, Tanyeli'nin ailesi, henüz iki yaşındayken dağıldı. Çocukluk yıllarını Çocuk Esirgeme Kurumu'nda geçirmek zorunda kalan Tanyeli'nin hayatla mücadelesi erken yaşlarda başladı.
Bakımsızlıktan verem olan Tanyeli; acı günlerini "O yıllarda hatırladığım tek şey, soğuk bir odada açım diye ağlamıştım" sözleriyle anlatmıştı.
"Annemle babam boşanınca bana ve kardeşlerime bakıcı bir kadın bakmış. Ancak bizleri arayan soran olmadığı gibi, para gönderen de olmadı. Kadın, biz üç kardeşi alıp, İzmir’deki Çocuk Esirgeme Kurumu’na bırakmış. Çok uzun süre kardeşlerimle orada kaldım. O günleri hatırlamak bile istemiyorum. Çünkü o günlere ait aklıma gelen tek şey, soğuk bir odada açım diye ağlamam. 5 yaşındayken bakımsızlıktan verem oldum. Bir sabah öksürerek uyandım ve ağzımdan kan boşalınca apar topar devlet hastanesine yatırıldım. 1.5 yıl bu hastanede kaldım. Hastalık ve hastane dönemlerine ait bildiğim tek şey hemşireye ‘anne’ dediğim."
Tanyeli, o günleri ifade eden duygularını şu şekilde kaleme almıştı;
Neden gülümsüyorsun çocuk?
Beni gülümsetecek pek bir anım yok, hatta hiç yoktu gibi...
Yine de içimde gereğinden fazla iyimserlik.
Pollyanna gibi küçücük çocuk, dev gibi insanlar.
Dünya o zamanda günlük güneşlik değildi.
Çocukluk işte ağladığın çığlık attığın, yerden kalkardım..
Ay dede ve güneş anne hayali ile gülümserdim.
Anne 12 yaşına kadar hiç tanımadığım bir hayaldi..
Yalnızlık içinde bıdı bıdı konuşan, kurtarma ekibi bekler gibi 'mucizeler' beklerdim. Çünkü mucizelere inandım rüyalarımda.
Kurtarıcım olan Allah'a neler anlatırdım neler...
O zaman çocukluk işte, ses çıkartırsam 'Allah baba kızar' denirdi bana. Ben de beni 'sevsin' diye ne çok konuşurdum Allah’la.
Ayçiçekleri papatyaları ve gelincikleri için teşekkür ediyordum hep...
Güneşi, ay ve yemyeşil ağaçları ve çiçekleri görünce çok mutlu olurdum.
Rüyamda ne hediyeler vardı, 'ak sakallı dede' sanırdım rüyamda benimle konuşanı.
Periler masalındaymışım gibi...
Gözlerimi sımsıkı yummaya devam eder ve rüyada kalmak için, bu dünyaya, bu devlerin işkencesine kesinlikle uyanmak istemezdim.
Kanayan moraran acının kaç rengi var hatırlamıyorum ama tek hatırladığım masal gibi rüyalarım .
Tek kurtarıcım ‘O’ olduğunu daha o zaman idrak etmişim.
O günden bugüne değişmeyen bıdı bıdı bıdı hep konuşurum hep.
Mucizeler kapısı açan Rabbim'e her nefesim dua’da zikirde çok şükür.
Tanyeli, çocukluğunun ne kadar zor geçtiğini şu sözlerle dile getirmişti; "Hastaneden çıktıktan sonra hep dışlandım. Önce anneannemin, sonra babaannemin, teyzemin yanında kalmaya başladım. Hepsi, ‘Ben bakamam’ dediği için arada sürüklenip duruyordum. Bu durum babam askerden gelip yeniden evleninceye kadar böyle sürdü. Bu kez üvey anne eziyeti başladı. Üvey annem, babama kızdığı için beni ve kardeşlerimi her gün döverdi. Babam da çalışmadığı için kuru ekmeği ıslatıp, üzerine toz şeker ekip yerdik. Babam, bize resmen işkence yapardı. Kardeşlerim ve ben çok ağır şeyler yaşadık. Diyelim ki sokaktan eve biraz geç geldik. Hemen kapının eşiğine iki tane çivi çakar, başımız aşağı gelecek şekilde ayaklarımızdan iple sallandırır, tabanlarımız şişene kadar vururdu. Sonra da acı çekmemiz için tuzlu su hazırlar, ayaklarımızı bu suyun içine sokardı. Hiç unutmuyorum Rum yalısında oturuyoruz, bu yalının da kileri vardı. İçeride dana burnu dediğimiz böcekler gezerdi. Bizleri sabaha kadar orada bırakırdı. Yine bir gün attığı dayaktan burnum kırıldı. Bir gün de 12, 13 yaşındayım. Makarna yaptım. Makarna iyi pişmediği için, babam tencereyi başımdan aşağı geçirmişti. Her tarafım yanık içindeydi."
Maddi zorluklar yaşayan Tanyeli, çalışma hayatına atıldı; "15 yaşında İzmir Alsancak'ta bir mağazada çalışıyordum. Gecekonduda oturuyorduk. Tuvaleti bile dışarıdaydı. Oğluma mama almak zorundaydım. Anneannem bakardı Taylan'a, ben de gündüz çalışmaya giderdim. Teyzem de İzmir'de bu camiaya kostüm diken biriydi o bana, 'anneni herkes tanıyor git dans et' dedi. Burası gündüz kadın matinesiydi. Orada dans ettim."
Tanyeli'nin küçük yaşta yaptığı evliliği uzun sürmedi 19 ayın sonunda Sadıkoğlu ile yollarını ayırdı. Dansıyla dikkatleri üzerine çeken oryantal, İzmir'den İstanbul'a geldi ve asıl yükselişi burada başladı; "İstanbul'a gidersem daha geniş kitlelere ulaşabileceğim söylendi. Ünlülerin menajeri 'Ziya Akel ve Orhan Alkan' dediler. Adresi istedim ve gittim. 17 yaşındaydım. Her gün gidiyordum o ofise. Bana bir tane iş verseler ne kadar iyi olduğumu göreceklerdi. 1-2 ay kimse görmedi beni. Bir gün orada ofis işlerini yapan Ali'ye telefon geldi. 'Prenses Margaret'e dans edecek oryantal seçmeleri olacak ona git' dedi. Sevgili Ayşegül o gün beni seçti. Dans ettim ertesi gün bütün gazeteler beni yazdı."
Tanyeli - İlker Sünneli
O günden sonra şöhret basamaklarını hızla tırmanan Tanyeli, 1999'da Kanat Kıral’la evlendi. Bu evlilikten de Teoman adını verdiği bir oğlu oldu, 2006 yılında boşandı. Tanyeli, üçüncü evliliğini 2009’da Alexandros Syropoulos ile yaptı, 2011'de boşandı. 2014'te ise İlker Sünneli ile nikâh masasına oturdu.