Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Bakanlıkta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İşte gündeme ilişkin önemli açıklamalar...

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Suriye'de düzenlenen Kürt Konferansındaki 'özerklik çıkışına' tepki gösterdi. Kaynaklar, Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yaparak ülkenin üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz" mesajını verdi.

MSB kaynakları, "Güney Asya'da istikrarı tehdit eden ve bölgesel güvenliği ciddi biçimde zedeleyen Pakistan-Hindistan gerilimini büyük bir endişeyle takip etmekteyiz. İki ülke arasında artan sözlü ve askeri tansiyonun, yalnızca bölge halklarını değil, tüm uluslararası toplumu tehdit eden sonuçlar doğurabileceği açıktır." ifadelerini kullandı.

MSB kaynakları, Bakanlıkta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP'ye sert eleştiri: Güya şeffaf olacaklardı ama bantçı çıktılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP'ye sert eleştiri: Güya şeffaf olacaklardı ama bantçı çıktılar

Suriye'deki son duruma ilişkin soru üzerine kaynaklar, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin, Türkiye için temel bir öncelik olduğunu belirtti.

Bu kapsamda, özerklik talepleri ve bu yöndeki açıklamaların, Suriye'nin egemenliği ile bölgesel istikrara zarar verme potansiyeli taşıdığını ifade eden kaynaklar, şunları kaydetti:

"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ ÖNCELİĞİMİZ"

"Suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına ve hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza gösteremeyiz. Net bir biçimde vurgulamak gerekir ki özerk bölge veya adem-i merkeziyetçi söylem veya faaliyetlere Suriye Yeni Yönetimi’nin karşı olduğu gibi biz de karşıyız. Tişrin Barajı'nın kontrolüne ilişkin olarak, Suriye’nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir. Barajın devredilmesine ilişkin hususlar Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı ve bölgesel aktörler ile koordine edilmekte ve gerekli görüşmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda süreç yakından takip edilmektedir."

PAKİSTAN'A SİLAH YARDIMI İDDİASI

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Türkiye'nin Pakistan'a silah yardımı yaptığına dair haberlerle ilgili sorular üzerine ise şunları söyledi:

"Bazı basın yayın organlarında yer alan, 'Türkiye, Pakistan'a 6 uçak dolusu silah gönderdi' iddiası doğru değildir. Türkiye'den hareket eden bir adet nakliye uçağı yakıt ikmali sebebiyle Pakistan'a iniş yapmıştır. Ardından belirlenen rotasında hareketine devam etmiştir. Yetkili kişi ve kurumların açıklamaları dışında yapılan spekülatif haberlere itibar edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı olarak, Güney Asya’da istikrarı tehdit eden ve bölgesel güvenliği ciddi biçimde zedeleyen Pakistan-Hindistan gerilimini büyük bir endişeyle takip etmekteyiz. İki ülke arasında artan sözlü ve askeri tansiyonun, yalnızca bölge halklarını değil, tüm uluslararası toplumu tehdit eden sonuçlar doğurabileceği açıktır. Bu nedenle Hindistan’ın sorumluluk sahibi davranarak gerilimi tırmandırıcı adımlardan kaçınması, uluslararası hukuk ve diplomasi çerçevesinde hareket etmesi zaruridir."

Türkiye'nin, kardeş ülke Pakistan'ın haklı güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladığını, tarafların barışçıl çözüm yollarına yönelmesini ve uluslararası toplumun bu süreçte yapıcı bir rol üstlenmesinin beklendiğini belirten kaynaklar, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Güney Asya'da istikrarsızlık yaratan her türlü tahrik ve provokatif eylemin karşısında olmaya devam edeceğini vurguladı.

SON DÖNEMDEKİ GKRY'NİN KKTC'YE YÖNELİK FAALİYETLERİ

Son dönem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yönelik faaliyetleri ile ilgili sorulara ilişkin bakanlık kaynakları, şu ifadeleri kullandı:

"Akdeniz ve Ege Denizi'ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istediğimizi ancak barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken milli hak ve menfaatlerimizden de asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Nitekim son dönemde Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimize yönelik bilinçli ve kasıtlı olarak nefret eylem ve söylemlerinin arttığı, Türk düşmanlığının körüklendiği, EOKA'cı terör zihniyetinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini hedef almaktadır. Daha önce de benzerleri yaşanan bu tarz durumlar Kıbrıs'taki iki devletli çözüm vizyonunun ne kadar haklı ve gerçekçi olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Türkiye, garantör devlet olarak uluslararası anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklar çerçevesinde Kıbrıs'ta barış, huzur ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecek, garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan asla çekinmeyecektir."

TÜRKİYE-ABD YÜKSEK DÜZEYLİ SAVUNMA GRUBU TOPLANTISI

Bakanlık kaynakları, Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı'na dair soru üzerine şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti-Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Savunma Güvenlik Genel Müdürü Tümgeneral İlkay Altındağ ve Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığında Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili Katherine Thompson başkanlığındaki heyetlerin katılımıyla 28 Nisan 2025 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilmiştir. Taraflar, yakın zamanda karşılıklı olarak en üst düzeyde ifade edildiği üzere, iki ülke arasındaki samimi diyaloğu ilerletme arzusuyla savunma ve savunma sanayi işbirliğinin çeşitli veçhelerinin derinleştirilmesi imkanlarını ele almış, bölgesel ve uluslararası güvenlik meselelerine dair görüş alışverişinde bulunmuş ve stratejik ortaklığın daha da güçlendirilmesine ilişkin kararlılıklarını yinelemişlerdir. Bir sonraki toplantının gelecek sene Amerika Birleşik Devletleri’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır."

TEĞMENLERLE İLGİLİ, BAKANLIK SAVUNMASINDA GEÇEN "AJAN" İFADESİ

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, teğmenlerin idare mahkemesine başvurması sebebiyle bakanlık savunmasında geçen ifadelere yönelik sorular üzerine şunları söyledi:

"MSB savunmasında 'ajan' kelimesinin kullanılmasına ilişkin, bahsi geçen ifade 'idare ajanı' terimi olup, devlet tüzel kişiliği veya diğer yönetim idareleri adına kamusal faaliyetleri yürüten kamu görevlisine verilen isimdir. Memur, hakim, savcı, asker, akademisyen gibi diğer özel nitelikli kamu görevlilerini de kapsar. Bu tabir kamu görevi icra edenler için literatürde sıklıkla kullanılan hukuki bir terimdir."

3 PKK’LI TESLİM OLDU

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) haftalık basın bilgilendirme toplantısı bu hafta Harita Genel Müdürlüğü’nde yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, toplantıda şunları söyledi:

“Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemizin savunma ve güvenliği için var gücüyle çalışmaya, tüm risk ve tehdit unsurlarına karşı mücadelesine kararlılıkla devam etmektedir.

Geçtiğimiz hafta içerisinde; Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 1, mağarada tespit edilen ve teslim ol çağrısına uyan 2 olmak üzere toplam 3 PKK’lı terörist teslim olmuş,

Hudutlarımızda; 1’i terör örgütü mensubu olmak üzere 104 şahıs yakalanmış, 1.893 şahıs engellenmiştir. Böylelikle 1 Ocak’tan bugüne kadar sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 1.666’ya, engellenen kişi sayısı da 27.507’ye ulaşmıştır. Suriye Harekât Alanlarında ise 8 Ocak’tan bu yana sürdürülen tünel imha faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 85, Menbiç bölgesinde ise 95 kilometre uzunluğundaki tüneller imha edilmiştir.”