CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Suç örgütü liderliği" ve "Terör örgütüne yardım ettiği" iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile 105 kişinin gözaltına alınmasının ardından Ankara'daki programını iptal ederek İstanbul'a geldi.
SARIYER'DE EVİNİ ZİYARET ETTİ
İmamoğlu'nun Sarıyer'deki evine gidip Dilek İmamoğlu'ndan bilgi alan Özel daha sonra partililerle birlikte Saraçhane'deki İBB binasına geçti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ziyaretinin ardından Saraçhane'de basın açıklaması yaptı.
Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki gösteren Özel, "Bu ülkenin umudunu çalmak isteyenler, geleceğini çalmak isteyenler, yargı eliyle uzun süredir başlatmış oldukları tacizlerini bugün en hadsiz evresine getirdiler. Günün ilk saatleri ile birlikte 16 milyon İstanbulluya hizmet etmek için İstanbullular tarafından 3 kez üst üste görevlendirilmiş Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve 106 arkadaşımız, çağrıldıklarında gidecekleri bir yere suçlularmış gibi o kötü fotoğrafları vererek, çalınan kapıların açılması beklenmeden, duvarların üzerinden atlayarak, karşısındaki her şeyi yıkarak ayıplı bir muameleyle götürüldüler. Yapılan iş bir darbe girişimidir" ifadelerini kullandı.
Özel, “Recep Tayyip Erdoğan milletin verdiği mesajı almamıştır. Yenilmeyi kabullenememiştir. Güya yenilmezdi. 31 Mart'ta ilk kez kaybetti" ifadelerini kullandı.
Özel, Saraçhane'de yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
"Bu ülkenin umudunu, geleceğini çalmak isteyenler yargı eliyle uzun zaman önce başlattıkları tacizleri en hadsiz evresine getirdiler. 16 milyon İstanbulluya hizmet etmek için 3 kez seçilen Ekrem İmamoğlu ve 105 arkadaşımız, belediyemizin bürokratları, çağrıldıklarında gidebilecekleri bir yere çağrılmadan, ayıplı bir muameleyle İstanbul'un iradesine saldırdılar. Yapılan iş bir darbe girişimidir.
Haftalar önce bir darbe mekanizmasının işlediğini anlatmıştım. Bunun İstanbul'a gönderilen bir aparat ile yapıldığını anlatmıştım. Kendisi 20 davayla seyyar bir adalet giyotini olarak görevlendirilmişti. Bir partinin genel başkanının görev verdiği kişi, İstanbul'da Cumhuriyet Başsavcısı oldu. 9 Ekim'den bu yana adaleti katletmeye, bunları haber yapanı suçlu görmeye hapse atmaya, bizleri yıldırmaya çalışıyor.
Bunun nedeni 31 Mart Seçimleri'nin Erdoğan tarafından hazmedilememiş olmasıdır. Güya meşruiyetini sandıktan alıyordu. İlk kez kaybetti ve 2. parti oldu. İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder dediği şehri 3. kez kaybetti. Beylikdüzü dahil Ekrem İmamoğlu onu 4 kez yendi. O yüzden her gece kendi sesiyle uyanıyor. İstanbul'u kazanan Ekrem İmamoğlu Türkiye'yi kazanacaktı.
"DEMOKRASİ TRENİNDEN İNDİ, DARBECİLERİN SAFINA KATILDI"
İşte bu ruh hali, bu hazımsızlık, demokrasi treninden indi darbecilerin safına inip o istasyona katıldı. Tayyip beyin indiği istasyonda 15 Temmuz'u yapanlar, Kenan Evren vardır. Artık onların yol arkadaşıdır. Bu yüzden tercihi milletin karşısına devleti dikmek olmuştur. Bu halk devletini sever, askere gider, vergi verir. Ama devlet, milletin karşısına dikilirse, millet kazanır. Kenan Evren daha önce 'Şu adayı seç' dediğinde sivil adayı seçen bu milletin feraseti hasıl 31 Mart'ta TRT, AK Parti'nin tv'si olduğunda milletin adayı kazandıysa; bu sefer de milletin karşısına Erdoğan'ı dikseler de millet kazanacaktır.
Bu millet Cumhuriyet'in değerini bilir. 35 yıl önceki diplomayı inceleyip, üniversite kendisine gelen 2 talimatla o diplomayı iptal ederken aslında Türkiye'de hukuk güvencesini iptal etti. Artık hiçbir tapunun, diplomanın, banka senedinin garantisi yoktur. Dün 27 kişinin daha diploması iptal edildi. Bu 27 kişinin günahı nedir? Suçları, Tayyip beyin bileğini büken bir adamın sınıf arkadaşı olmak. Ekrem'in yanında arkadaşları da yanar.
Erdoğan, seçebilme özgürlüğüne de el atıyor. Bu milletin istediğini Cumhurbaşkanı seçebilme özgürlüğünü elinden alıyor. Cumhur ittifakı hariç tüm muhalefete gösterdiği destekten ötürü yürekten teşekkür ediyorum. İstiklal Marşı'ndaki 'Korkma' ile başlayıp İstanbul Üniversitesi'nden kalkıp buraya gelen gençlerimize teşekkür ediyorum.
“BURADAYIZ, BİR YERE AYRILMIYORUZ”
Ekrem başkan hakim karşısına çıkıncaya kadar yanında olacağım, buradayız İstanbul'a sahip çıkacağız, bir yere ayrılmıyoruz. Sayın Dervişoğlu sağ olsun yoldaymış geliyor. Dayanışma karşılamalarını da burada yapacağız. Nerede olalım diye soranlara, buyurun Saraçhane'deyiz diyoruz. Çarşamba günü İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi diplomayı iptal etmeyeceği anlaşılınca başka bir yetkili kurulu oluşturdular.
1.7 milyon üye sayısına çıkınca, gençler baba ocağına koşunca, bu mücadeleyi demokrasi mücadelesi görünce, pazar günü seçim yapacağımızı bildikleri için bu pisliği 4 gün gözaltı süresi olduğu için bugün başlattılar. Ekrem başkanın el yazısıyla yazdığı mesaj benim için nişanedir. Ömrümün sonuna kadar saklayacağım. Avukatları içeride başı en dik, morali en yüksek olanın Ekrem başkan olduğunu söylüyor.
“EĞER O TOPRAĞIN ALTINDA DEĞILSEM, O SANDIKLAR KURULACAKTIR”
Sağlığı, morali, gücü yerindedir. Kendisiyle 10 gün önce konuştuğumuzda bana dedi ki, 'Sayın başkanım ben nerede olursam olayım o sandıklar kurulacak değil mi' dedi. Ben de kendisine toprak altında olmadığım sürece o sandıklar kurulacak. Hepinizi demokrasiye ve Ekrem başkana sahip çıkmaya davet ediyorum. Pazar günü sandıklarımızı kuracağız, adayımızı belirleyeceğiz. O sandığın yanında bir sandık daha olacaktır. O sandık dayanışma sandığıdır. O sandığa da demokrasiye, Cumhuriyet'e inanan, geleceği inanan, bu ülkenin Afganistan, Suriye olmaması gerektiğine inanan, bunun da teminatının demokrasi olduğuna inanan herkesi 23 Mart'ta dayanışma sandığına bekliyoruz.
23 Mart artık bir demokrasi ve direniş günüdür Bütün Türkiye'yi davet ediyorum. Direnmeye devam edeceğiz. Bizi bu yola Gazi Mustafa Kemal Atatürk çıkarttı. Bu yolda ölenler olur, dönenler olur ama son Cumhuriyet Halk Partili kalana kadar Önder'imizin yolunda yürümeye devam edeceğiz.
Ekrem başkanın tam teşekkülü bir sağlık kontrolünden geçirilmesi gerekiyordu, geçirilmediğini biliyoruz. Devlete emanet olan sağlığımız bile güvencede değildir. Bu organize kötülüğün bunların hepsini yapabileceğini değerlendiriyorduk. Birçok değerlendirmede bulunduk, hepsi ihtimal dahilindeydi. Dün akşam ve bugün bunların hepsini birden yapmaya başlandılar.
"SON GÜNLERDE HEP HELALLEŞİP, AİLELERİMİZİ BİRBİRİMİZE EMANET EDİYORDUK"
Biz son günlerde hep helalleşip, ailelerimizi birbirimize emanet ediyorduk. Dün akşam da böyle bir konuşma yaşandı. İnşallah en kısa zamanda kendisine kavuşuruz. Ekrem başkan Vatan Emniyet'e olduğu sürece ben burada olacağım, kendisi Çağlayan Adliyesi'ne geçtiğinde yanında olacağım. Burayı, Ekrem İmamoğlu'na emanet eden İstanbullulardır.
Yapılan göz altıların altından dövizin durumu, Borsa'nın durumu, dış basında bu olayın yansımaları ortadadır. Yolun kendisi bellidir, yolcusu bellidir. Bu ülkeyi kuran iradenin bu ülkeyi yönetmesi gerekmektedir. Karşımızdaki yapı olgun, demokrasiyi içine sindirmiş bir yapı olmadığı için Sine-i Millet yaptığınız takdirde, seçimle sizin koltuklarınızın yarısını alıp bunlar Anayasa'yı da değiştirecek çoğunluğu elde ederler. Biz, milletten aldığımız emanete sahip çıkmalıyız.
Her kötülüğü yapabilirler ve biz her şeye hazırız. Elinden geleni ardına koymasın, koymuyor zaten. Ancak millet bunların hepsini bir yere kaydediyor ve millet bunun hesabını sandık geldiğinde mutlaka soracak. İstanbul'da fark 13 bindi, 45 gün geçtikten sonra bu fark 806 bine çıktı. Tayyip bey bunu anlamıyor. Şimdi İstanbul'da sandığı ortaya koysun 2.5 milyon fark yiyor mu yemiyor mu? 23 Mart'ta üyelerimizi de partimize üye olmayanları da oy kullanmaya çağırıyoruz."
"BUYURUN SARAÇHANEYE"
Saraçhane'de toplanma çağrısında bulunan Özgür Özel, "Ekrem başkan hakim karşısına çıkana kadar, Ekrem başkanın hepimize emaneti İBB'ye sahip çıkacağız. Buradayız bir yere ayrılmıyoruz. Dayanışma ziyaretlerini de burada kabul edeceğiz. Milletin emanetine sonuna kadar sahip çıkan bir belediye başkanına, bir belediye meclisine ve İstanbul'un iradesine katkı sağlamak için saraçhanedeyim. Nerede olalım diye soranlara ‘buyurun Saraçhaneye' diyoruz" açıklamalarında bulundu.
"DAYANIŞMA SANDIĞI KURACAĞIZ"
Pazar günü partisi tarafından yapılacak Cumhurbaşkanlığı belirleme seçimini gerçekleştireceklerini vurgulayan Özel "Pazar günü 81 ilde 973 ilçede ilçelerin mahallelerinde kurulacak sandılar tek değildir. Oraya bir sandık koyacağız. 1 milyon 750 bin üyemizle adayımızı belirleyeceğiz. Yanında bir sandık daha olacak. O sandığın adı dayanışma sandığıdır. O sandığa oy vermeye tüm siyasi partilerden, tüm siyasi görüşlerden herkes davetlidir" dedi.
Diğer sandıkta ise cumhuriyete inanan, demokrasiye inanan, sandığa inanan, o sandığın kendisinin, evladının, torununun geleceği, geleceğinin garantisi olduğuna inanan, bu ülkenin Afganistan olmamasına, Suriye olmamasına yönelik teminatın da, yıllarca çalışıp didinip aldığı evin tapusunun teminatının da, bankadaki parasının teminatının da demokrasi olduğunu, böyle yam yamların bir gece sırf kendisine rakip olanın diplomasına çöktükleri gibi malına, mülküne, canına kastetilmesin diye demokrasiye ihtiyaç duyan herkesi 23 Mart'ın dayanışma sandığına bekliyoruz. Artık 23 Mart Pazar günü Cumhuriyet Halk Partisi'nin aday belirlemesini kapsayan ama aşan bir demokrasi direnişinin günüdür. Bütün Türkiye'yi dayanışma sandıklarında olmaya davet ediyorum.
Burada olmaya, mücadele etmeye, direnmeye devam edeceğiz. Yol, yol önemlidir. Yolcunun başına neyin geldiği değil, o yolun varlığı önemlidir. Biz hepimiz o yolun yolcusuyuz. Bizi bu yola bu ülkenin kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk çıkardı. Bu yolda dönenler olur, bu yolda ölenler olur. Ama bu yolun yolcuları tükenmez. Son Cumhuriyet Halk Partili hapse tıkılana, son Cumhuriyet Halk Partili vurulana kadar bu yolun yolcusuyuz. Önderimizin gösterdiği yolda yürümeye devam ediyoruz.